Bir zamanlar canlı bir yerleşim yeri olan mahalle, su altında kalmasına rağmen balık avlama geleneğini sürdürüyor. Bu durum, bölge halkının dayanıklılığını ve adaptasyon yeteneğini ortaya koyuyor.
Türkiye’nin bir köyü, geçmişteki canlılığını yitirmesine rağmen, su altında kalmasına rağmen balık avlama geleneğini sürdürmeye devam ediyor. Su baskınları nedeniyle yerleşim alanı tamamen su altında kalmış olmasına rağmen, eski sakinler, bu durumu bir fırsat olarak değerlendiriyor. Balık avlama geleneği, ailelerin geçim kaynaklarından biri haline gelirken, aynı zamanda yerel kültürün bir parçası olarak yaşatılıyor.
Mahalle sakinleri, su altında kalan alanlarda balık avlamak için çeşitli yöntemler kullanıyor. Yerel halk, avlanma sırasında eski bilgilerini ve deneyimlerini aktarıyor. Balıkçılar, genellikle eski tekniklerle avlanıyor, el yapımı ağlar ve tuzaklar kullanarak bölgedeki su kaynaklarından balık çıkarıyorlar. Bu durum, sadece geçim kaynağı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal bağların güçlenmesine de katkıda bulunuyor.
Bölge halkı, su altında kalan mahallelerinde balık avlamanın zorluklarına rağmen, birbirlerine destek olarak hayatta kalma mücadelesi veriyor. Her sabah erken saatlerde suya açılan balıkçılar, ailelerine ek gelir sağlamak için çaba gösteriyor. Su altında kalan bu mahallede yaşam, zorluklarla dolu olsa da, dayanıklılık ve azimle sürdürülmeye çalışılıyor.
Yerel yöneticiler ve çevre dernekleri, bu geleneği desteklemek ve sürdürülebilir balıkçılığı teşvik etmek için çeşitli projeler geliştirmeyi planlıyor. Mahalle halkı, geçmişte olduğu gibi bugünkü yaşamlarında da balık avlama geleneğini yaşatmaya devam ediyor. Bu durum, su altında kalan yerleşim yerlerinin nasıl adaptasyon sağladığını ve hayata tutunduğunu gösteren güçlü bir örnek niteliği taşıyor. Balık avlama, bu mahallenin kimliğini ve kültürel mirasını yaşatmaya devam ediyor.